Kayıtlar

Aralık, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Vatan!

Resim
      En kıymetlimiz arasında, en sevdiğimiz arasında vatan olmazsa olmazımızdır. Benliğini, özverini bütün olgularını sana sunar o güzel vatan. Paha biçilemez, karşılığında bir şey istenmez. Senden onu isteyen, onu almak için nice kanlar akıtacağını bilir. Bizler bu vatana sahip çıktıkça da kimse onu bizden alamaz zaten.     Çok değil 2 sene önce Diyarbakır'ın Sur ilçesinde şehadet mertebesine ulaşan    Uzman Çavuş Göksal Cin'in mektubunu sizlerle paylaşacağım.  "Askerlik ibadet demiştin ya bana babam. Allah yolunda diyerek çıktım evimden. Ağlamayın şehit düşersem vatan toprağına. Buralar soğuk annem çok soğuk. Toprak bizi çağırıyor annem. Nasibim bir kurşun olur da düşersem toprağıma. Toprak bağrını açmışsa bana ağlama.. Üç ay önce okuldan mezun olduğumda isteyerek ben yazdım doğu görevini. Niye diye isyan etmeyin. Benim vatanım ateşler içinde yanarken ben evimde çay içemem baba. Allah'ın izniyle bayrağımı düşürmem. Kurşundan başka bir ş...

Sevgi Neydi ?

      Sevgi neydi önce bir bunu düşünelim. Kelime anlamı : " insanı bir kimseye ya da şeye karşı yakın ilgi ve bağlılık göstermeye yönelten içsel duygu, sevme duygusu" diye açıklanıyormuş. Ben henüz tarifini yapamıyorum. Bilimsel olarak her şeyin bir tarifi var tabii ama burda bilimde bir işe yaramıyor. Günümüzde 3-5 günlük sevgilerden de bahsetmiyorum. Beni özledin mi sorusuna özledim dersem aklın bende kalır cevabına ulaşacak kadar masum bir şey oysaki. Sevgiye dair bildiğim tek şey masum olduğu.    Sevmek; insanların doğasında var bu. Kimi, neyi ne fark eder ki seversin işte bir şeyleri. Bazen bir rengi seversin bazen bir cümleyi bazende bir çift gözü seversin. Seçmeden, ayırt etmeden tercihte bulunmadan seversin ve o öyle bir seversin ki hiç bırakmayacakmışçasına, veda edemeyecekmişçesine. ve öyle güzel duygudur ki çöllere, yollara, dillere hatta ve hatta  toprağın altına düşürür seni.      Her şeyi yaptığını sanırsın sevdiğin şey için,...

Ön Yargı

    Bazen insanlara yaklaşırken onlara ön yargılarımızla pekte hoş olmayacak biçimde tavırlarımızı sergileriz. O insanı ne kadar tanıyoruz ki onun hakkında yorumlar yapabiliyoruz. Ön yargılarınızı yıkıp önce bir tanımaya çalışsanız, insanları görünüşleri yada imajları ile sorgulamadan yaklaşsanız ne kaybedersiniz?    Biliyoruz ki kimsenin kimseden eksik yada fazlası yoktur. Herkes düşünce olarak birbirinden farklılık gösterir yada herkes olmak istediği kişinin rolüne bürünür. Yok ben yapmıyorum demeyin. İllaki hayatınızın bir anında o kişiye ait davranışlar sergilemeye çalışmışsınızdır. Peki ya başkaları olarak adlandırdığımız, daha sonra ön yargıyla yaklaştığımız kitleninde gizleyebildikleri bir kap ve mükemmel diye nitelendirdiğimiz oyunculukları varsa? Neresinden tutarsak tutalım, çıkış yolu aramaya çalışıp "Hayır! Ben böyle bir insan değilim." derken bile bize dayatılan düşüncelere istinaden verdiğimiz veya verebileceğimiz cevapların gölgesinde boğuluyoruz. Aslı...

Odak Noktamız "Kendimiz"

    Düşüne bilen, konuşarak iletişim kuran, irade sahibi olan varlık yani biz insanlar. Geçmişten şu anımıza kadar gele bilen bilimi oluşturan ve bunun sonucunda teknoloji ile çığırlar aşan yine insan. Her noktada, düşüncelerimizin ulaşa bildiği bütün oluşumlara imza atan bizler.     Bütün bunları yaparken kendimize ne kadar önem gösterdiğimiz çok önemli. Başkaları için değil sadece kendimiz için yaptığımız şeyler aslında bizleri bu yaşadığımız son noktaya getirdi. Şuan ki bulunduğumuz konum, okul, iş ve benzeri şeyler hepsi kendimiz için yapmış olduğumuz şeylerin sonucu. Asıl düşünmemiz gereken bunu daha iyi noktalara nasıl taşımamız gerektiği. Herkes gibi bizimde de planlarımız hayallerimiz olmalı ve onların peşinden gitmek için engellerden, zorluklardan yılmamamız lazım ki hayallerimize ulaşalım. Bunlara örnek olarak Ford otomobil markasının kurucu Henry Ford araç üretirken bir kaç kez iflas etmiş ve yaşadığa onca zorluklara rağmen hayalinden vazgeçmeyerek borçla...

Kadınlar İnsandır Erkekler İnsanoğlu

   Kadınlar,kadınlarımız namusumuz ve iffetimizdir. Türk kültüründe çok önemli bir paya sahiptir. Hatun kelimesi tarihte en eski kaynağımız olan Orhun abidelerinde 'xatun/katun' (kraliçe) olarak geçmektedir. Hakanlar sefere gittiği zaman söz sahibi Hatunlarda olurmuş. Günümüzde ise kadına seçme seçilme hakkını birçok avrupa devletlerinden önce vermiş bir milletiz.     İnancımız olan İslam dininde ise kadına şu şekilde değer verilmiştir: ' Kadınlara ancak asalet ve şeref sahibi kimse değer verir. Onları ancak kötü ve aşağılık kimseler hor görür'.  (hadis-i şerif)  başka bir hadiste ise; ' Kadın, kaburga kemiğinden yaratılmıştır. Hiç bir şekilde doğru olamaz. Onu doğrultmaya çalışırsan kırarsın'. Allah kadını kaburga kemiğinden yaratmıştır ne senden aşşağıda nede yukarıdadır. Kadınlar değersiz bir varlık olsaydı Allah cenneti kadınların ayaklarının altına koyar mıydı?   İnancımızda ve Irkımızda kadının yeri bu denli fazladır.      S...